Marmara Adası

40°37′K 27°37′D / 40.617°K 27.617°D / 40.617; 27.617TakımadasıMarmara AdalarıDeniziMarmara DeniziSiyasiAdadaki ülke(ler)
  • Türkiye
Bölge Marmara Bölgesi İl Balıkesir İlçe Marmara

Marmara Adası (Yunanca: Προικόνησος Proikonesos, Latince: Proconnesus), Marmara Denizi'nin güneybatısında bulunan Marmara Adaları'nın en büyüğü ve Balıkesir'e bağlı olan bir adadır.[1] Gökçeada'dan sonra Türkiye'nin ikinci büyük adası[1] olup İstanbul'a deniz otobüsüyle 2,5 saat, gemiyle 5 saat; Erdek'e ise gemiyle 1 saat 45 dakika uzaklıktadır. Nüfus yazın artar ve birçok otel, hotel, pansiyona ev sahipliği yapmaktadır. Adanın merkezinden başka, köyleri de turizm amaçlı hizmet verir. 2014 yılında Balıkesir'in büyükşehir olması ile birlikte Marmara Adası'na bağlanan diğer ada ve köyler; Avşa Adası, Ekinlik Adası ve Yiğitler Köyü'dür. Marmara Adası'na yaz sezonunda İstanbul'dan her gün 2 ya da 3 deniz otobusü ve İDO'ya ait gemi tarifeli sefer yapmaktadır, haftasonları ek seferler de konulmaktadır.

"Marmara" kasabası, adanın, denizin ve tüm bölgenin adını aldığı ünlü mermerden (marmaron) adını almıştır. Marmara Adası, çeşitli doğal ve kültürel özellikleriyle tanınmaktadır. İstanbul'un yakınında bulunan ada, temiz suları, çakıl ve kumlu plajları ve ideal trekking yollarıyla dikkat çeker. Ada, iki farklı iklim rejimi yaşamaktadır: güneyde Akdeniz iklimi ve kuzeyde Karadeniz iklimi. Marmara Denizi'ndeki en yüksek dağ zirvesine sahip olması ve kara büyüklüğüne göre Türkiye'nin en zengin florasına ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür. Marmara Adası ayrıca, "mermer" teriminin türediği antik mermer ocaklarıyla ve vahşi at popülasyonlarına verdiği destekle benzersizdir. Ayrıca, esrarengiz antik şair Aristeas'ın doğum yeri olarak bilinir ve Türkiye'nin en lezzetli adaçayı ile tanınır. Ada, yüksek dağlar, tarım için uygun alçak araziler, akarsular, şelaleler, zeytin yetiştiriciliği, turizm ve madencilik kombinasyonunu sunan tek adadır.[2]

Marmara Adası kuş bakışı: Marmara ilçesi ve İlyas Dağları

Tarihçe

1882'de Çizilmiş Justinianus Sarayı'nın Kalıntıları, Saraylar, Marmara Adası - Charles Félix Marie Texier

Adadaki ilk yerleşme Antik Çağda Miletoslularca kuruldu. Bir deniz ticaret kolonisi olarak kurulan Prokonnesos (Προκόννησος) kenti, adaya da adını verdi. Birçok kez yağmalanan Prokonnesos, Roma Döneminde Hristiyanların sürgün yeriydi. Bizans Döneminde keşişlerin yerleştiği adaya, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra 15. yüzyıldan başlayarak Türkler de yerleştirildi. Ada halkının çoğunluğunu oluşturan Rumlar yüzyıllarca Türklerle yan yana yaşadı. Günümüzde Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemi tarihî eserleri adada kısmen mevcuttur. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen birçok mermer eser Roma ve Bizans Dönemlerinde adanın mermerleri ile yapılmıştır.

4. yüzyılda Büyük Konstantinos'un hükümdarlığı sırasında, Konstantinopolis'ten önemli aristokratlar adaya ilk kez yerleşti. 569 yılı itibarıyla, birçok Bizans aristokratı adada ev olarak kabul ettikleri saraylar inşa etmişti. Bu dönemin en büyük sarayı, İmparator I. Justinianus tarafından inşa edilmiştir. İmparator ile birlikte geniş bir soylu, saray muhafızları, esnaflar ve hizmetçiler topluluğu adaya gelmiştir. Justinianus ayrıca, tarih kayıtlarında bilinen en eski büyük manastırını Marmara Adası'na inşa etmiştir. Bizans kraliyet varlığı adada, Konstantinopolis Patrikhanesi ile güçlü bağlarla güçlü bir şekilde hissedilmiştir. Tarihinin çoğu boyunca ada "Proikonnesos" (kraliyet armağanı adası) ve "Prinkipo" (aristokrasi adası) olarak adlandırılmıştır.[3]

Lozan Antlaşması'nın mübadele maddesi hükümleri uyarınca Rumlar Yunanistan'a gitmek zorunda kalınca, adaya özellikle Karadeniz Bölgesi'nden gelenler yerleştirildi. Rum nüfus Yunanistan'a göçerek Halkidiki yarımadasında Neos Marmaras (Νέος Μαρμαράς, Yeni Marmara) yerleşimini kurdu.

4 Ocak 1935'teki Erdek Depremi adada büyük bir yıkıma yol açtı.

20. yüzyılın başlarında adaya Girit göçmenleri iskan edildi. Günümüzde ada sakinlerinin büyük çoğunluğunu Romeika konuşan Of ve Trabzon göçmenleri oluşturmaktadır.[4]

Ada üzerindeki az da olsa tarihsel kalıntılar ve çeşitli arşiv belgeleri bu adanın geçen yüzyıllar boyunca çeşitli ulus ve kültürleri bağrında barındırdığını ortaya koymaktadır. Sadece adanın ismi üzerinde yapılan çok küçük bir araştırma ada üzerinden gelmiş geçmiş ulus ve kültürler hakkında geniş bilgiler vermektedir. Erdek İlçesi eski Kaymakamı Reşit Mazhar Ertüzün’ün “Kapıdağ Yarımadası ve çevresindeki adalar” adlı yöre hakkındaki tarihi ve arkeolojik araştırmaları içeren kitabına bir göz gezdirdiğimizde şunlar dikkatimizi çeker:

“Adanın ilk adı Yunanca 'Geyik Adası' demek olan Elafonesos’tur. MÖ 6. yüzyıl sonuna doğru ada “Prokonnesos” adını alır. Bizanslılar daha sonra buraya Proikos/Deyiz kökünden türeyen Proikonnisos adını vereceklerdir.

13. yüzyıl başlarında ada Marmara olarak anılmaya başlanmıştır. 15. yüzyıl içinde Ada yönetimini ellerine geçiren Türkler dile kolay geldiği için Marmara adını kullanmışlar ve bu isim zamanımıza dek süregelmiştir. Marmara Adasında Türklük ve İslamlığın eski dönemlere kadar uzandığını belgeleyen mezar taşlarına rastlanmaktadır.

Osmanlı yönetimi esnasında Marmara Adası uzun süre çevrenin en önemli ilçesi durumundaydı. 1843 senesinin ilk yarısında yapılan idari bir değişiklikle Kapıdağ, Erdek ve Bandırma Marmara’ya bağlanmışken, aynı seneni sonlarında idare merkezi (kaymakamlık) Erdek’e taşınmış ve Marmara’da bir bucak olarak buraya bağlanmıştır. Marmara Adasını ilk ve son ziyaret eden son Osmanlı Sultanı Aziz’dir.

R. Mazhar Ertüzün’ün bahsi geçen araştırma kitabında bahsedilen 1889 tarihli “Salname”sinde Marmara’nın nüfus ve sosyo-ekonomik yapısı üzerinde Marmara Bucağının 5 köyüyle toplam nüfusunun 8555 olduğu ve bu nüfusun 340’nın Müslüman, geri kalanın Rum olduğu; bucakta 1693 ev, 2 cami, 14 kilise, 1 havra, 1 hamam, 6 su değirmeni, 2 yel değirmeninin bulunduğu; 515’i erkek ve 183’ü kız olmak üzere 698 öğrencisi bulunan 9 okulunun olduğunu içeren bilgilere rastlıyoruz."

Palazzo Altemps'teki Büyük Ludovisi Sarkofagı, Roma Ulusal Müzesi'nde sergilenmektedir ve Proconnesian mermerinden oyulmuştur.

Başta Marmara Adası’nda olmak üzere adalardaki Rumlardan kalan evlere ve diğer mülklere Girit göçmenleri ve Karadeniz Bölgesinden gelen aileler yerleştirilmiştir. Marmara Adası’nın doğusunda yer alan Topağaç Ovası o tarihlerde bir sıtma yuvası olduğundan, buradan arazi alanlar geçici bir süre daha kuzeyde bulunan Asmalı Köyüne yerleştirilmiştir. Topağaç Köyüne devamlı yerleşme 1928 yılında Yunanistan’dan gelen göçmenlerle başlamış, ayrıca 1930’da Karabiga’dan gelen işçi ailelerine de bu köyde yer verilmiştir. Rize ve Çayeli’nden gelen aileler 1927 yılında adanın batısındaki Çınarlı Köyü’ne yerleştirilmiştir. Bunları daha sonraki yıllarda Ordu- Trabzon ve Giresun’dan gelenler izlemişlerdir.

Prokonnesos mermeri MÖ 4. yüzyılda Ephesos'un ünlü Artemis Tapınağı’da, Hlikarnessosos Satrapı'nda, Ayasofya'da, Sultanahmet Camii'de, Mausolos’un sarayında kullanılmıştır. Ayrıca Roma İmparatorunun mermer ihtiyacını karşılamada Prokonnesos önemli bir rol oynamıştır.

Coğrafya

Yüzölçümü 117,18 kilometre karedir. Kabaca bir elipsi andıran adanın orta kesimleri dağlık, kuzeyi ve güneyi ise genellikle tepeliktir. Kuzeyde şerit biçiminde yayılan tepelik alan batıya doğru daralır. Badalan Körfezi'nin doğusunda genişleyen bu tepelerin yüksekliği doğuda 337 m'yi bulur. Adanın kuzey kesimindeki bu tepelik alanın güneyinde yer alan Karabanlar Tepesi 346 m'ye, Yavuzaki sırtı ise 359 m'ye kadar ulaşır.

Orta kesimdeki dağlık alan, batıda Keltepe'de 516 m'ye, doğudaki Viranköy Tepesi'nde 598 m'ye yükselir. Bu dağlık alanın ve adanın en yüksek noktası ortabatı kesiminde 699 m'ye kadar uzanan Büyükçayır Doruğudur. Adanın güney kıyılarına doğru, kuzey kesimdekini andıran, ama yüksekliği 300 m'yi aşmayan tepelik bir alana geçilir. Güneydoğu'da tepelerin arasında önemli bir tarım alanı olan Topağaç Ovası yer alır. Ovanın ortalama taban genişliği 1 km kadardır.

Marmara Adası'nı gösteren panoramik resim

Marmara Adaları'nın en yükseği olan Marmara Adası doğal bitki örtüsü açısından öbür adalardan ayrılır. Takım adanın geri kalan bölümünde step görünümü egemen iken, Marmara Adası'nda yer yer Kızılçam ormanlarına rastlanır. Daha kurakçıl olan güney kesimde makiler yaygındır. Orman örtüsünün bulunduğu kuzey kesim ise bitki örtüsü bakımından daha zengindir. Ayrıca Marmara Adası zeytin ağaçları bakımından zengin bir yöredir.

İklim

Marmara Adası'nda yer yer Kızılçam ormanlarına rastlanır. Daha kurak olan güney kesiminde makiler yaygındır. Marmara'nın orta bölümünde bulunduğu için bölge iklimi gibi bazı özellikler taşır. Akdeniz ikliminin birçok özelliğini yansıttığı gibi Karadeniz'in etkisi de kendini gösterir. Kış döneminde bu bölgenin güneyinde ve Akdeniz üzerinde oluşan hava akımları alanı orta ve doğu Avrupa üzerinde bulunan kuzey cephenin güneye doğru kayması sonucu batıdan gelen kar ve yağmur getiren siklonların ve bunların cephesel faaliyetlerinin etkisinde kalır. Yaz dönemleri ise bu faaliyetler ortadan kalkar. Bunun yerini farklı bir sistem alır. Bu değişim güneşin görünürdeki hareketi ile Büyük Sahra üzerindeki yüksek basınç kuşağının Akdeniz üzerine yerleşmesi ve bu iklim bölgesinin Marmara'yı etkisel altına almasında ileri gelir. Ortalama sıcaklık ile en soğuk ay Ocak'tır. Yaz döneminde bir tarafta Basra Körfezi'nde oluşan alçak basınç, diğer taraftan Avrupa üzerindeki yüksek basıncın sonucu ada kuzey, kuzeybatı yönlü rüzgarların etkisinde kalır. İki farklı iklim bölgesi ortasında yer aldığı için ada yazın kuzeydeki soğuk cephenin dalgalanışına bağlı olarak bazen kısa süreli fırtınaların etkisinde kalır. En sıcak ay 24.6 ortalama sıcaklık ile Temmuz'dur. Yağmurlar en çok Aralık ayında görülür. Nadir olarak yağan kar Ocak ve Şubat aylarında düşer. Yıllık ortalama yağış miktarı : 700.2 mm'dir.

Marmara Adası'nın sahip olduğu mermer yatakları nemi emdiğinden, diğer adalar gibi rutubetli bir iklime sahip değildir.

Ekonomi

Başlıca ekonomik etkinlikler, eskiden beri sürdürülen zeytincilik, bağcılık, şarapçılık, balıkçılık ve mermer madenciliğidir. Yaz aylarında gelen turistler ile otelcilik de önem kazanır. Ada halkı geçimini büyük oranla zeytincilik ve balıkçılıktan sağlar. 1960'lı yıllarda gelişkin olan balıkçılık, adada balık konserveciliğinin yapılmasında etkili olmuştur ancak günümüzde balıkçılığın eski etkisini kaybetmesi yüzünden konservecilik etkisini kaybetmiştir. Eskiden kılıçbalığı avlamak için ideal bir yer olan Marmara Adası günümüzde düzensiz avlanma sonucu balıkların azalması ile bu önemini de yavaşça yitirmektedir.

Saraylar Beldesi'nde yapılan mermer çıkarma işlemleri bu beldenin son yıllarda gelişmesini sağlamıştır. Buradan çıkan mermerlerin çevre illere taşınma ihtiyacı Saraylar mahallesinde deniz taşımacılığını geliştirmekle beraber, çevre iller ile adanın iletişimini daha güçlü bir hale getirmiştir. Mermer çıkarma işlemleri yüzünden adanın kuzey bölümünün bir kısmına büyük oyuklar hakimdir.

Ada halkının en önemli geçim kaynaklarından biri ise zeytinciliktir. Ufak çaplı girişimciler topladıkları zeytinleri kendi yağhanelerinde zeytin yağına çevirirler. Diğer zeytin üreticileri ise topladıkları zeytinlerin büyük bir kısmını Marmarabirlik kurumuna satarlar. Marmarabirlik kurumu ada zeytincilerinin büyük bir kesimi ile anlaşmalı olarak çalışmaktadır. Bağcılıktan elde edilen üzümler ile çeşitli meşrubatlar yapılır ya da bu üzümler şarap yapımında kullanılır. Büyük bir ihracat ve kar payı olmasa bile, bağcılık ada halkı için bir gelir kaynağıdır.

Kültür ve Mutfak

Marmara Adası'nda her yıl 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı kapsamında çeşitli şenlikler düzenlenir. Bu şenliklerde şarap ve sardalya ikramları yapılır, bazen sanatçılar davet edilerek konserler verilir ve gençler için geleneksel yarışmalar düzenlenir. Şenliklerde yerel halk ve ziyaretçiler bir araya gelerek, bu özel günü coşku ile kutlarlar.[5] Adaya özgü bazı lezzetler ise şunlardır;

Peynirli Patlıcan: Peynirli patlıcan yemeği Marmara’ya özgü bir yemektir. Kuru Mihaliç peyniri, Kuru nane, yumurta akı, un ve patlıcan ile yapılır.

Garoz: Mayıs ayından itibaren ağustos sonuna kadar avlanan kolyoz ve uskumru balıklarının karaciğerinden yapılan bir meze türüdür.

Unez: Unez uskumru ve kolyoz balıklarından yapılan, bir çeşit salamuradır.

Peynir Helvası: Taze koyun ve keçi peynirleri, un ve şekerin kavrulmasıyla elde edilen bir tatlıdır.

Plajlar

Adanın etrafı boyunca irili ufaklı birçok plaj bulunur;

  • Merkeze en yakın plaj Kole Plajı'dır. Merkezde Kole Plajı ile başlayan bu plajlar Çınarlı Köyü'ne kadar irili ufaklı devam eder. Çınarlı Plajı'na varıncaya kadar Şifalı Su, Mestenağa ve Manastır Plajı gibi birçok plaj ihtiva eden Marmara Adası'nın en farklı plajı ise Aba Plajı'dır. Çünkü Aba Plajı diğer kumul plajların aksine çakıl taşları ile doludur ve merkezi gören güzel bir manzarası vardır. Ayrıca akıntı diğer koylara oranla daha kuvvetli olduğu için genellikle suyu derin ve soğuktur.
  • Topağaç ise adanın en uzun ve geniş plajına sahiptir. Suyu oldukça temiz olan bu plaj, ince kumu ve çevreledigi dağ manzarasıyla Marmara Denizi'nin en ilgi çeken kumsallarından biri olarak biliniyor. Kimi zaman tarım bölgesi olarak bilinse de, Topağaç Plajı köy merkezine ve konaklama alanlarına oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Bu durum, plajın yazlıkçılar ve turistler tarafından tercih edilmesini sağlıyor.
  • Bir başka değişik plaj ise Şifalı Su Plajı'dır. Dağdan inen içimlik suyun denize dökülmesi ile denizin kıyılarını daha soğuk hale getiren bu suyun şifalı olduğuna inanılır. Etrafı doğal kayalar ile örtülü olan bu plaj bu nedenle turistik bakımdan değerli hale gelmiştir. Ayrıca kano ve tekne kiralanarak adanın birbirine yakın olan bu plajları deniz yoluyla dolaşılabilir.
  • Gündoğdu Köyü'nde bulunan plaj köyün kıyı kesimini tamamen kaplayan sığ bir koydur. Köyün güneyinde bulunan burun akıntıyı büyük ölçüde keserek bu plajın suyunu sakin bir hale getirir.
  • Adanın en ufak köyü olan Asmalı ise irili ufaklı ve bakir koylar ihtiva eder.
  • Saraylar mermer plajı ise kumunun renginin açık olmasıyla dikkat çeker. Genellikle bu bölgede işçi insanlar yaşar ve bu nedenle iş saatinde plaj tenha kalır. Mermer kumunun renginin beyaz olması suyun rengini de açık gösterir.

Ulaşım

Adaya Tekirdağ, İstanbul illerinden ve Balıkesir'e bağlı Erdek ilçesinden deniz taşımacılığı vardır. Tekirdağ'dan ve Erdek'ten arabalı vapur ve yolcu vapurları ulaşımı sağlarken, İstanbul'dan İDO'ya bağlı deniz otobüsü çalışmaktadır. Tekirdağ'dan ve Erdek'ten deniz yoluyla 2 saat sürerken İstanbul'dan 2,5 saat sürmektedir.

Kaynakça

  1. ^ a b Nijman, Jan (2020). Geography: Realms, Regions, and Concepts (20. bas.). Wiley. ISBN 978-1119607410. 
  2. ^ "Marmara Island | Tours, Trekking, hiking, beaches and mountains near Istanbul". Travelingturks (İngilizce). 21 Ocak 2023. 3 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2024. 
  3. ^ MANICHAEAN TEXTS FROM THE ROMAN EMPIRE (PDF) (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press,. 2004. s. 117. 8 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Temmuz 2024.  Geçersiz |display-yazarlar=Iain Gardner and Samuel N. C. Lieu, eds (yardım)
  4. ^ Sevan Nişanyan. "Marmara ilçe - Marmara - Balıkesir". nisanyanmap.com. 20 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2022. 
  5. ^ "Kabotaj Bayramımız Kutlu Olsun - Marmara Belediyesi". www.marmara.bel.tr. 24 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2024. 

Tarih, Deniz, Doğa İşte Marmara (Marmara Belediyesi Yayınları 2005)

Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin
  • GND: 7757510-6
  • LCCN: sh97000458
  • NKC: ge800153
  • NLI: 987007549092105171
  • VIAF: 247902286